Iğrıp, deniz veya göl dibinden az yukarıda yüzen balıkları avlamak için, kenarlarına ağırlık bağlanarak suya atılan, torbalı büyük balık ağıdır. Kıyı sürütme ağlarındandır, hem iç sularda hem denizlerde kıyıda belirli bir bölgenin önce çevrilmesi daha sonra halatlar aracılığıyla çekilerek taranması şeklinde kullanılan av aracıdır. 

             Bu ay sonu çıkacak olan ‘Aşkın Mitolojik Halleri’’ adlı şiir kitabımın çalışması nedeniyle köşe yazılarıma bir ay ara vermek zorunda kaldım. Bu arada zaman buldukça Telgrafhane Yayınları tarafından basımı yeni yapılan sevgili üstadım, değerli yazar, rahmetli Erol Toy’un son kitabı Iğrıp’ı okudum. Harika ve alışıla gelmişin dışında güzel bir roman. Mutlaka okuyunuz. Çok etkileyici. Rahmetli Erol Toy ile Bodrum’da yılda iki üç kez mutlaka ailece bir araya gelir, edebiyat kültür üzerine karşılıklı sohbetler ederdik. Ondan aldığım feyz ve yararlandığım birçok bilgiler ışığında kitaplar yazdım. Azap Ortakları adlı romanında atalarımızı, dedelerimizi, Ahileri anlatır. Belleklerde Yaşayan Ahiler adlı kitabımda, kitabından bir alıntı yazısını severek yer vermiştim. Emeğini unutamam. Ruhu şad olsun. Işıklarda uyusun. Saygıyla ve özlemle anıyorum.

         Erol Toy, 1 Ekim 1936 Alaşehir doğumludur. Ortaokul mezunu olan yazar, çocukluğundan itibaren çalışarak ailesine ekonomik olarak katkıda bulunmuştur. Fırıncılık, bankacılık, vurgun yiyen süngercileri sigortalama gibi işlerde çalıştıktan sonra, İstanbul’a yerleşti. Bank-İş sendikasının kurucuları arasında yer alarak sendikacılığa başladı. Gazetelerde yazıları yayımlanan Erol Toy, ilk öyküsünü 1952 yılında Çınar dergisinde yayımladı. YAZKO Yönetim Kurulu Başkanlığını yapan yazar, romanlarında Türkiye’nin toplumsal, ekonomik ve politik sorunlarını işledi. İlk basımı 1974 yılında yapılan ve Vehbi Koç’un yaşam öyküsünün anlatıldığı iddia edilen ‘ İmparator’ adlı romanıyla okur kitlelerine adını duyurdu. Öykü, roman, deneme ve eleştiri yazılarının dışında sahnelenmiş tiyatro oyunları da bulunan Erol Toy, 1962 Ali Naci Karacan Üçüncülük ödülü sahibidir. 

           Sevgili üstadımızın birçok kitabını keyifle okumuştum. Ancak Iğrıp, diğer tüm kitaplarından farklı bir teknikle yazılmış. Bu yüzden belki de en özel kitabı. Bir balıkçı adasındaki yaşama tutunma gayreti ve halkın geleneksel süreçte tarihsel geçişlerini anlatıyor. Kurgusu harika. Denizcilik terimleri, seçtiği sözcükler,  kitabın dizgisinde yer alan ayrıntılar ve benzersiz yazı işçiliğiyle kitabın okunulur olmasını sevdiriyor. Edebiyat tutkunlarına ve Erol Toy’un kitaplarını sevenlere öneriyorum. Okuyunuz efendim. 

       Kitaptan bir kesit: 

‘’Osman öyle dalgın otururken, yukarı tırmandı. Sandığını açtı. Yıllardır takmadığı beşibiryerdesini avucunun içinde sıkarak merdivenleri indi. Kocası, fincan elinde, bıraktığı gibi duruyordu. Bir yudum olsun içmemiş, üzüncünün derinliğinde yitmişti. Fincanı aldı elinden. Altını sıkıştırdı. Avcu yanmışçasına sıçradı Osman. Eline baktı. Gözleri tutuştu. Bir hınç çelikleşti gözlerinde. Kolu uzandı. Parmaklarını sıktı Gülizar: 

Bu sana bir sandal donatır. Sandalın oldu mu da deniz kadar umudumuz var demektir. ‘’