Ders anlatırken öğrencilerimin bakışlarından, matematikten korkup korkmadıklarını anlardım. Korkularının sebebini sorardım ancak yanıtı pek net olmazdı. İşte o zaman derdim ki matematik öcü mü? Niçin korkuyorsunuz?

Öcü; Arapça cin kelimesinin çoğuludur. Bana göre aileler tarafından çocukları korkutmak için uydurulmuş hayali bir yaratık.

Okul hayatına başlayan her birey için matematik korkulu bir rüya haline gelir. Bazı bireyler bu korkuyu korkusuzluğa çevirirken çoğunluk çeviremez. O zamanda matematiği yapamayan ben geri zekâlı mıyım endişesine kapılır. Bu doğru mudur? Elbette ki HAYIR.

Bana göre bireylerin matematikten korkmalarının nedeni ilkokul yıllarındaki yaşanmışlıklarına ve ailevi dinamiklere dayanıyor. Çocuklarımıza okumayı öğrettikten kısa bir süre sonra başlıyoruz fen ve matematik öğretmeye. Bence bu temel sebeplerden biri. Sayısal yeteneği olmayanlar zorlanmaya başlıyor ve dolayısıyla zorlanma beraberinde korku ve endişeyi getiriyor.

İlk üç yıl yani altı yaşından itibaren çocuklarımızın yeteneklerini ve ilgi alanlarını tespit edip; aile, sınıf öğretmeni ve rehber öğretmeni öncülüğünde onları yönlendirebiliriz. Her çocuk özel ve diğerlerinden farklıdır. Bu nedenle her çocuğa ilgi ve yetenekleri doğrultusunda imkânlar sunulmalıdır. Çocuklar yaşayarak ve deneyerek öğrenmeye daha yatkındır.

Günümüzde başarının anahtarı eleştirel düşünme ve problem çözme becerilerini geliştirmektir.

Samuel Smiles, eğitimin ilk ve en iyi merkezinin aile olduğunu söylemiştir yani eğitim ailede başlar. Çevreden alınan olumsuz uyarıcılar nedeniyle önyargı oluşabilir. Yani çocuklar önyargılarla doğmazlar önyargıyı öğrenirler. Bu yüzden gelişim dönemlerinde çocuklara matematiğin zorluğu, karmaşıklığı veya matematiği yapamayacakları gibi mesajlar vermekten kaçınmalıyız. Bunun yerine matematiğe karşı olumlu duygular oluşturacak cümleler kurmak çocuğun ilgisini tetikleyici olabilir. Bir çocuğun her bir beceriyi kazanabilmesi için en uygun yöntem şüphesiz ki oyundur. Çocuklara matematiği sevdirecek eğlenceli matematik oyunları oynatılabilir veya matematik masalları anlatılabilir. Matematik en önemli derstir baskısı matematiği öcüye çeviren etkenlerden biridir. Matematiği müzik dersi gibi düşünseydik öğrenciler oyun gibi çok daha keyifle tadına varabilirdi. Matematiğin nefrete, öcüye dönüşmesinin bu aşırı baskıdan olduğunu düşünüyorum.

Günlük hayatta insanların sorgulamaktan ve eleştirmekten çekinmeleri, analitik düşünmeyi ve dolayısıyla matematik zekâyı da etkiliyor. Bir sürü sebep eklenebilir bu öcü olayına aslında. Zaten matematik demek topla, çıkar, çarp, böl demek değildir. Toplumda süregelen bu düşünce yüzünden belki de böyleyiz. Matematik demek düşünme işidir. Dört işlem yapan kişiler değil; düşünen, geliştiren, sorgulayan bireylere ihtiyacımız vardır.

İbrahim SİNİR