Gece yatağınızda sizi uyutmayan bir şeyler var mı? Benim var. Adı ne biliyor musunuz? Huzursuzluk.

Parasızlığın huzursuzluğu, gelecek kaygısının huzursuzluğu, çalışmayan bir annenin evladını nasıl kreşe göndereceğini düşünmesinin, bir babanın çocuğunu nasıl dershaneye yazdıracağını düşünmesinin, bir kilo kestane fiyatının, 1500 lira olan kot pantolonun, açlığın, güvensizliğin huzursuzluğu.

Bakmayın öyle bu satırlara… Saat gecenin ikisi. Beni bunları yazmaya iten “Tecavüziye” ülkesinin insan demeye dilimin varmadığı insan dışı varlıkları. Hani bazen kamera kadrajlarına soktukları cinsel organlarının sıkışmasıyla gündeme gelen, bazen damacana olur efendim bazen bir elektrik süpürgesi, hani bize vay arkadaş dedirtir de sinirden güleriz inceden…

Bu sefer güldürmedi. Bu sefer sövdürdü… 

Bu ülkede mutlu olmak için cahil olmak gerek. Bu ülkede gece uyumak istiyorsan sıcak yatağında -varsa başını soktuğun bir ev- sokacaksın o kafanı içeri, görmedim, duymadım, bilmiyorum türünden üç maymun hesabı ağzını, gözünü, kulağını kapatıp öyle yaşayacaksın. Oradan adımını dışarı atmayacaksın. Birinin başına bir iş geldiği zaman mağdurda kusur arayıp vicdanını rahatlatacaksın. 

Sosyal medyada gezinirken bir eşeğe tecavüz edilip bir yere bağlandığını, 5 aylık sıpaya tecavüz edildiğini gördüm. Birileri altına yazmış: 

“O saatte eşeğin orada ne işi vardı?” 

“Eşek tahrik etmiş olabilir.” 

“Mini etek giymiştir.” 

Bunu yazan kadınlar. Siz bu ülkenin kadınlarını bu hale getirdiniz. Bu lafları söyleyenlerin kendisi unuttu da bunları biz asla unutmayacağız, unutturmayacağız. 

Ya bunu yapan aşağılık müsvedde sorarım sana ne istedin ulan eşekten… Kadına yaptığınız yakıştırmalar işte yukarıdaki sorular… Ya çocuklar? Ya bebekler? Ya hayvanlar? Hadi aşağılık ordusu buna da indirgemeci nedenler türetsenize… Burada da suçu hafifletsenize ya! Onu da yaparsınız, dilim varmıyor söylemeye. Cahilsiniz, rezilsiniz, şerefsizsiniz, Allahsızsınız. 

Yetmediniz, bitmediniz… Allah belanızı versin demekle de olmuyor. İşkencelerin en ağırı müstehak size. Allah cennet yüzü göstermesin. 

Açlıktan bahsettim ya başta. Unutma ey ülkemin güzel insanı. Yokluğundan utan. Burası seksin Afrika’sı. Cinsel açlığından utan. Cahilliğinden, eğitimsizliğinden, kadına, insana bakış açından, öz denetimsizliğinden, güçsüzü hor görüşünden utan.

Utan dersiniz bize ya hani, kılığından kıyafetinden utan, kahkahandan utan, sokağa çıktığın saatten utan, anandan utan, babandan utan, lafından utan, kadın kısmısı çalışmaktan utan… Bastırırsınız ya hani bizi errrrrrkeksiniz !!!

Erkek adamsınız vesselam eşeği de damacanayı da her bulduğunuz boşluğu da…

Sen utan. Rezil, aşağılık mahlukat. Evinden, ailenden, çoluğundan, çocuğundan utan. Bir ömür yakınlarının gözünde eşek s…. bilmem ne olarak kalacaksın. Senin yediğin halt yedi sülaleni lekeleyecek. Soy adından utan. Erkekliğinden utan. Önünde taşıyorsun diye kendini üstün sandığın o organından utan. Geleceğe bıraktığın neslinden utan. 

Allah toplu toplu belalarınızı versin. Çocuğa, hayvana, kadına, güçsüze, düşmüşe zulmedenlerin ve bu zulme sessiz kalanların, bilip susanların, yaptırım uygulamayanların toplu toplu belasını versin. Benim sözlerim bu kadar. 

Bu ülkede başımıza gelenler ne dine sığıyor, ne yasaya, ne ahlaka ne vicdana… 

Daha çok utanıp insan olabilmeniz dileklerimle… 

GÜLHAN DALKILIÇ