(19 - 26 Aralık 1978)
Tarih öyle bir bilimdir ki, yıl geçer, yüzyıl geçer, bin yıl geçer olayları unutmaz...
Kara kaplı defterin belleğinde saklar...
Gün gelir olayları dün yaşanmış gibi bir bir önünüze serer, siz bir kez daha yanlışa düşmeyin, ders alın diye.
Sararmış belgelere gözyaşı sızar kimi zaman. Kimi zaman da kan. Kimi zaman koca koca romanlarda anlatılamayanı bir fotografta anlatır, İçiniz parçalanır...
Tarih; ders alınması için yazılmıştır. Acılar, savaşlar, kırımlar tekrarlanmasın diye vardır.
Elbette zordur İnsan olmak...
İnsanın alt benliğinde yuvalanan kini, nefreti, öfkeyi yok etmek çok zordur...
İnsanın insana zulmetmesini önlemek zordur.
Tarih; bütün bu acıları ortaya koymak ve insanların ders almasını sağlamak için vardır.
İNSANI İNSANLAŞTIRMAK İÇİN VARDIR TARİH...
İNSANLIK: Yüzbinlerce yıldan beri insan soyunun ulaşmak istediği en onurlu makamdır...
Bu yolda büyük acılar çekildi, büyük bedeller ödendi...
Köleliğin kaldırılması sözgelimi...
Tarih boyunca kölelik soylular tarafından bilinçli bir şekilde sürdürülmek istenirken, iyi insanlar, vicdanı olanlar, aydınlanma sürecinden birazcık da olsa payını alanlar, köleliğe karşı durdular. Kölelerin yerine kendilerini koydular. Spartacus' den başlayarak köleliğe karşı savaştılar. Köle olmadığı halde köleliğe karşı mücadele ederken on binlerce ölen oldu...
Kerbela olayı sözgelimi...
İnsanlık dramı yaşandı orada ve söylene söylene GÜNÜMÜZE kadar acısını getirdi...
İslam Peygamberinin torununun kafasını kestiler. Soyunu kurutmak için kılıç salladılar...
Savaşlar sözgelimi...
İnsanlığa en büyük yaraları savaşlar açtı...
Meydanlar insan ölüleriyle doldu taştı. Hiçbir kazananın olmadığı, bu büyük kan göllerinde insanlar boğuldu. Eli kanlı katiller, diktatörler insanlığını yitirip, hunharca kıyımlar gerçeklestirdiler.
Bu olaylardan sonra da çileler bitmedi, birkaç kuşak sürecek travmalar yaşadılar...
Katliamlar sözgelimi...
Kahramanmaraşta olduğu gibi faşist odaklar tarafından kışkırtılan gözü dönmüş caniler kendisi gibi düşünmeyen, kendisi gibi inanmayan hiç tanımadığı masum Alevi vatandaşların üstüne sürüldü. Baltayla, bıçakla, sopayla, silahla savunmasiz insanlar alçakça öldürüldü, hamile kadınların karnı deşildi.
Acı nasıl anlatılır bilmiyorum ama acıyı yüreğinizde yaşamanız için o günleri anlatan belgesellerden birkaç dakika izlemeniz yeterli olacaktır.
İnsan kendi kardeşine nasıl bu kadar soysuz bir kin duyabilir?
Tarih; insanlar ders alabildiği zaman görevini yapmış sayılır.
Kahramanmaraş katliamı unutulmamalı, unutturulmamalıdır.
Bir daha kardeşin kardeşe düşürülmemesi için olaylardan ders çıkartılmalıdır.
İstihbarat örgütleri ülkeleri böyle böyle iç savaşa sürüklerler.
Maraş katliamı 12 Eylül darbesine giden yolda önemli bir dönemecin geçilmesidir. Darbeye zemin hazırlamak için yapılmıştır.
Maraş'ta:
111 yurttaşımız katledildi,176 kişi yaralı. 400'e yakın ev ve işyeri yakılıp yıkılmıştı.
Tam 45 yıl olmuş.
Unutmamalı, unutturulmamalı...